Niye Geç Geldin Dost
Sensiz yağmur,
Ateş olur bundan sonra bana.
Yakar eritir bedenimi, çöl olur,
Sensiz her yer bana.
Sevda çöllerin de gezmek ne haddime,
Rabbim’ in lütfuyla,
Aşk olur, mutluluk olur ahir dünya bana.
Ne Leyla derim sana nede Mecnun,
Çöllerde bedevi gibi geçer her gün.
Sensizlik gurbet oldu,
Ey Dost her geçen gün.
Yıllar! Arar oldum Dost’umu.
Niye getirmediniz,
Ben kaybetmeden postumu.
Yusuf, gibi kuyularda
Çaresiz kaldım, bin bir elem içinde.
Yıllar önce neden görmedin dost,
Niye el uzatmadın ağlarken ben karanlıklar içinde.
Geceye bir güneş gibi doğan dostum!
Kavlimiz; aynı ay’ dan aynı an’ da
Farklı mutlulukları alabilmek olsun.
Sebepsiz hüzün yağmuru geldiğinde,
Birbirimizi düşünebilmek olsun.
Yıllara gerek yok dostluklar için,
Kimse bilmez Rabb yakar kalbi için için.
Aşk deryasındayız kana kana için.
Kalbim sana, ruhum sana,
Yazılarım sana olsun.
Âdem der ki;
Bu duaya canı gönülden âmin denilir.
Niceleri sonradan bu sevgiye yenilir.
Gitmem diyenler gidince yerilir,
Ertuğrul gibi dost, kendisi olmasa da
Her zaman sevilir.
Kelimeleri taç yapar takarım başına,
Gönül krallığım fedadır senin uğruna.
Canımı adak yaparım senin yoluna,
Ertuğrul’ u dost edindim,
Ona kelimelerim feda.
Âdem Koçaker
Kalemin Secdesi